Dr. İbrahim Ağaçkıran

Op. Dr. İbrahim AĞAÇKIRAN

1988 Elazığ doğumlu olan İbrahim Ağaçkıran lise eğitimini Elazığ Kaya Karakaya Fen lisesi’nde tamamladı. 2006 yılında Hacettepe Tıp Fakültesi'ne başladı. Tıp fakültesi eğitiminin ardından Ankara Numune Eğitim Araştırma Hastanesi'nde Genel Cerrahi ihtisası tamamladı. Ankara Şehir Hastanesinde görevine devam etti. Daha sonra yaklaşık 2 yıl Elazığ Şehir Hastanesinde çalıştı. Burada bir yılı aşkın süre Genel Cerrahi Kliniği idari sorumluluğu görevini yürüttü.

Türkiye'nin çok büyük hastanelerinde çalışma imkanı bulmuş, çok sayıda seminer ve kongreye katılmış olan İbrahim Ağaçkıran evli ve 1 çocuk babasıdır. Şu an aktif olarak İstanbul’daki Aktif International Bahçelievler hastanesinde görev yapmaktadır.

Tüp mide ameliyatı, kilo kaybını teşvik etmek, tip 2 diyabet ve yüksek tansiyon gibi obeziteyle ilişkili sağlık sorunlarını iyileştirmek ve genel yaşam kalitesini artırmak gibi bir dizi fayda sunar. Ayrıca tüp mide ameliyatı, diğer bariatrik cerrahi seçeneklerine göre daha az invaziv bir işlemdir, iyileşme süresi daha kısadır ve komplikasyon riski daha düşüktür. Tüp mide ameliyatı olmayı düşünen hastalar, prosedürün potansiyel faydalarını ve risklerini kalifiye bir bariatrik cerrah ile görüşmelidir.

Sleeve gastrektomi ve gastrik bypass, kilo kaybını teşvik etmek için tasarlanmış bariatrik cerrahi prosedürleridir, ancak farklı şekilde çalışırlar. Tüp mide ameliyatı, midenin tutabileceği yiyecek miktarını sınırlamak için midenin büyük bir kısmının çıkarılmasını içerirken, gastrik bypass midenin ve ince bağırsağın bir kısmını atlamak için sindirim sisteminin yeniden yönlendirilmesini içerir. Hastalar, kendileri için hangisinin doğru olduğunu belirlemek için her bir prosedürün artılarını ve eksilerini bariatrik cerrahlarıyla tartışmalıdır.

Tüp mide ameliyatı geri dönüşü olmayan ve dolayısıyla kalıcı olan bir ameliyattır. Bunun nedeni, işlem sırasında midenin büyük bir kısmının çıkarılmasıdır. Tüp mide ameliyatı olmayı düşünen hastalar, daha sağlıklı bir yaşam tarzı için uzun vadeli bir taahhütte bulunmaya hazır olmalıdır.

Tüp mide ameliyatı ile elde edilen kilo kaybı miktarı kişiden kişiye değişebilir, ancak çoğu hasta işlemden sonraki ilk iki yıl içinde fazla kilolarının %50-60’ını kaybetmeyi bekleyebilir. Kilo verme başarısının, sağlıklı bir diyet benimsemek ve düzenli fiziksel aktivitede bulunmak gibi yaşam tarzı değişiklikleri yapmaya da bağlı olduğunu unutmamak önemlidir

Her ameliyat gibi tüp mide ameliyatı da kanama, enfeksiyon ve kan pıhtılaşması gibi bazı riskler taşır. Ek olarak, zımba hattı sızıntıları, mide tıkanıklığı ve yiyeceklerin sindirim sistemi boyunca hareket etme biçiminde değişiklik riski vardır. Vitamin ve mineral eksiklikleri gibi uzun vadeli komplikasyonlar ve revizyon ameliyatı ihtiyacı da ortaya çıkabilir. İlgili riskleri ve faydaları tam olarak anladığınızdan emin olmak için prosedürün potansiyel faydalarını ve risklerini kalifiye bir bariatrik cerrah ile tartışmak önemlidir.

İşlemden sonra hastalar genellikle bir ila iki gün hastanede kalırlar. İlk iki hafta boyunca sıkı bir sıvı diyeti uygulamaları gerekecek ve iyileştikçe yavaş yavaş katı gıdalara geçeceklerdir. Çoğu hasta işlemden sonra iki ila dört hafta içinde normal faaliyetlerine dönebilir.

Op. Dr. İbrahim AĞAÇKIRAN

VKI Hesaplama

Hasta Yorumları

Tedaviler

Menü

Sosyal Medya